Gebelik oldukça kritik bir süreç. Anne adaylarının hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin sağlıklarını gözetmeleri gerekiyor. Bu dönemdeki fiziksel aktiviteler, beslenme alışkanlıkları, geçirilen hastalıklar ve daha birçok etken bebek sağlığı üzerine çok etkili. Ancak, bir konu var ki, her gebeyi yakından ilgilendiriyor: gebelikte ağrı kesici kullanımı.
Centrum Klinik Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Recai Pabuçcu, konu ile ilgili kritik açıklamalarda bulundu.
Gebelik süresi boyunca, ağrı kesici kullanmak için birçok neden var.
Özellikle içinde bulunduğumuz kış ayları boyunca gebelerde sıkça grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları izlenebiliyor. Yine gebelerde sıkça baş ağrıları ve ilerleyen gebelik haftalarında eklem-kas ağrıları oluşabiliyor. Genel önlemler ile durumu geçiştiremediğimizde ağrı kesicilere başvuruluyor. Günde 3-4 hatta 5 kereye kadar da kullanımların olduğunu görüyoruz. Ateşle seyreden hastalıklarda da gerekli hallerde ağrı kesici kullanımının olduğunu görüyoruz.
İlaçların gebelikte güvenilir olup olmadıklarını bilmek için hayvan çalışmaları yapılıyor. Yeni kuşaklara zararlı olduğu bilinen ilaçlar kategorilere ayrılıp güvenli veya değil şeklinde etiketlendiriliyor. Gebelikte, her ağrı kesici güvenilir değil.
Gebelikte özellikle kullanılan ve güvenilir olduğu bilinen ilaçlar için son dönemde ilginç yan etkiler bildirildi: bu ilaçları gebelikleri boyunca uzun süre kullanan kadınların doğan çocuklarında, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu ve otizm sorunlarının izlendiği rapor edildi. Çok yeni bir analizde, gebeliklerinde ağrı kesici kullanımı öyküsü olan kadınların çocuklarında %20-30’luk bir risk artışı olduğu rapor edildi. Yani, sıkça ve uzun süreli ilaç kullanmak, riskleri beraberinde getiriyor.
Bilim dünyasında çok hızlı değişimler yaşanıyor. Bugünün doğrusu yarının yanlışı olabiliyor.
Bu nedenle analizlere temkinli yaklaşmak gerekiyor. Ancak, gebelikte gerek olmadıkça ve hekim önermedikçe güvenilir grupta bile olsa, ağrı kesicilerden uzak durmak mantıklı görünüyor.
üzerinde uzun dönemde hiperaktivite bozukluğu ve otizm gibi birtakım risklerinin olabileceğini aklımızda tutalım.
