İnfertilite çoğu zaman kadın kaynaklı gibi algılansa da, erkek faktörü kısırlık çiftlerin yaklaşık %40’ında başlıca neden olarak karşımıza çıkar. Özellikle azospermi gibi durumlarda, menide hiç sperm bulunamaması söz konusudur. Bu durumda en etkili çözüm, testisten mikrocerrahi yöntemle sperm elde edilmesi yani mikro-TESE operasyonudur.
Peki mikro-TESE sonrası IVF başarısı nedir? Hangi durumlarda bu yöntem önerilir? Güncel veriler ve bilimsel bakışla değerlendirelim.
Mikro-TESE Nedir? Kimler İçin Uygulanır?
Mikro-TESE (Mikroskopik Testiküler Sperm Ekstraksiyonu), testis dokusu içinde sperm üretiminin odaklandığı alanların mikroskop yardımıyla bulunup cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu yöntem özellikle:
-
Obstrüktif olmayan azospermi (üretim bozukluğuna bağlı sperm eksikliği)
-
Y kromozom mikrodelesyonu olan bireylerde
-
Daha önce TESE denemelerinde sperm çıkmayan ama ümit vadeden hastalarda uygulanır.
Sperm Çıkarma Cerrahisinin IVF Başarısına Etkisi
Mikro-TESE sayesinde elde edilen spermler, dondurulup daha sonra tüp bebek (IVF) veya mikroenjeksiyon (ICSI) işlemlerinde kullanılır. Bu noktada en önemli faktörler:
-
Canlı ve hareketli sperm bulunabilme oranı
-
Elde edilen spermin DNA bütünlüğü ve kalitesi
-
Kadının yaşı ve yumurta kalitesi
📊 Araştırmalara göre mikro-TESE sonrası sperm bulunan hastaların %40-60’ı IVF ile embriyo elde edebiliyor. Ancak başarı oranı kadının yaşı ve laboratuvar kalitesine bağlı olarak değişmektedir.
IMSI Tekniği ile Embriyo Kalitesini Artırmak Mümkün mü?
Mikro-TESE ile elde edilen spermlerin çoğu zaman sayısı az ve morfolojik olarak kusurlu olabiliyor. Bu nedenle, sperm seçimini iyileştirmek için IMSI (İntrazytoplazmik Morfolojik Seçimli Sperm Enjeksiyonu) gibi ileri teknikler kullanılabilir.
✅ IMSI, yüksek büyütmeli mikroskop altında daha kaliteli spermin seçilmesini sağlar
✅ DNA hasarı düşük spermlerle embriyo oluşturulması, implantasyon oranlarını artırabilir
✅ Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında da önerilir
Kadın Faktörü Göz Ardı Edilmemeli
Mikro-TESE sonrası IVF başarısı yalnızca erkekten değil, kadının yaşından ve yumurta kalitesinden de etkilenir. 35 yaş üzeri kadınlarda yumurtalık rezervi düşükse, spermin kalitesi iyi olsa bile gebelik şansı azalabilir.
Bu nedenle:
-
AMH testi ile yumurtalık kapasitesi değerlendirilmelidir
-
Embriyo dondurma opsiyonları planlamaya dahil edilmelidir
-
Gerekirse genetik taramalar (PGT) gündeme alınabilir
Erkek Faktörlü Kısırlıkta Çiftlere Öneriler
-
Mikro-TESE mutlaka bu alanda deneyimli androloji ve üroloji uzmanları tarafından yapılmalı
-
Sperm dondurma işlemi mikro-TESE günü yapılmalı, ileride yeniden operasyon gereksinimi önlenmeli
-
Elde edilen spermler IMSI veya benzeri yöntemlerle optimize edilmeli
-
Süreç boyunca hem erkek hem kadın faktörleri bütüncül olarak ele alınmalı
Mikro-TESE Umut Vaat Ediyor, Ancak Planlama Şart
Mikro-TESE IVF süreçlerinde erkek infertilitesi artık aşılmaz bir engel değil. Doğru merkezde, doğru tekniklerle yapılan cerrahi sonrası başarılı embriyolar elde edilebilir. Ancak başarı, sadece sperm elde etmekle değil, tüm sürecin multidisipliner ve bireysel planlanmasıyla mümkündür.
📌 Unutmayın: Erkek faktörü ihmal edildiğinde çözüm gecikir. Sorunu anlamak, çözümün ilk adımıdır.
