Tekrarlayan gebelik kayıpları, çiftler için hem fiziksel hem de duygusal olarak yıpratıcı bir süreçtir. Özellikle açıklanamayan tekrarlayan düşüklerde, genetik faktörlerin incelenmesi oldukça önemlidir. Bu noktada, PGT-A (Preimplantasyon Genetik Tarama), başarıya giden yolu aydınlatan değerli bir araç haline gelmiştir.
Peki tekrarlayan düşük PGT-A için gerçekten ne zaman gerekli hale gelir? Hangi durumlarda genetik tarama yapılmalıdır? Gelin detaylarıyla inceleyelim.
PGT-A Nedir? Hangi Durumlarda Önerilir?
PGT-A, embriyoların genetik yapısının laboratuvar ortamında transfer öncesi analiz edilmesini sağlar. Preimplantasyon genetik tanı kapsamında uygulanan bu test, özellikle kromozomal bozuklukları ortaya çıkarmayı hedefler.
Önerildiği başlıca durumlar:
-
İki veya daha fazla ardışık düşük yaşamış çiftler
-
35 yaş üstü kadınlarda tekrarlayan gebelik kaybı
-
Daha önce kromozom anöploidisi tanısı almış bireyler
-
Şiddetli erkek faktörü kaynaklı infertilite
Tekrarlayan Gebelik Kaybı ve Kromozom Anöploidisi İlişkisi
Araştırmalara göre, düşüklerin yaklaşık %50’si kromozomal anormalliklere bağlı olarak gerçekleşir. Özellikle kromozom anöploidisi (fazla ya da eksik kromozom taşıma), embriyoların sağlıklı bir şekilde rahme tutunamamasına neden olabilir.
Bu gibi durumlarda embriyo dış görünüş olarak normal gözükse de genetik olarak problemli olabilir. PGT-A, sağlıklı embriyoların seçilmesine olanak tanıyarak gebelik şansını artırırken düşük riskini azaltır.
PGT-A Ne Zaman Gerekli Hale Gelir?
Aşağıdaki kriterlerden biri veya birkaçı varsa, genetik tarama zorunlu hale gelebilir:
🔹 3 ve üzeri açıklanamayan düşük
🔹 Embriyo transferi yapıldığı halde gebelik elde edilememesi
🔹 Ailede genetik hastalık öyküsü
🔹 Tüp bebek tedavisinde yüksek sayıda embriyo oluşması ve seçim yapılması gerekiyorsa
PGT-A'nın Avantajları Nelerdir?
-
✅ Sağlıklı embriyo seçimi ile gebelik şansını artırır
-
✅ Düşük oranını azaltır
-
✅ Tekrarlayan IVF başarısızlıklarını açıklamaya yardımcı olur
-
✅ Sağlıklı doğum oranını artırır
-
✅ Transfer sayısını azaltarak süreci kısaltır
Ancak unutulmamalıdır ki her hasta için PGT-A gerekli olmayabilir. Bu karar, kadının yaşı, düşüklerin nedeni, embriyo kalitesi ve çiftin öyküsü gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak verilmelidir.
PGT-A Uygulaması Etik midir? Dini ve Psikolojik Boyutlar
PGT-A'nın kullanımı bazı toplumlarda etik veya dini çekinceler doğurabilir. Bu noktada uzman danışmanlık hizmeti almak, çiftlerin doğru karar vermesine yardımcı olur.
Psikolojik olarak ise, özellikle tekrarlayan düşük yaşayan çiftlerde, genetik bir neden bulunması bazen rahatlatıcı olabilir. En azından problemin nereden kaynaklandığı netleşmiş olur ve çözüm üretilebilir.
Bilimsel Destekle Umudu Güçlendirin
Tekrarlayan düşük PGT-A ile hem nedenleri anlamaya hem de çözüm üretmeye yardımcı olur. Özellikle başarısız IVF girişimleri ve açıklanamayan düşükler yaşayan çiftler için bu yöntem, yeni bir umut kaynağı olabilir. Elbette her hasta özeldir ve PGT-A kararının uzman hekim ile birlikte verilmesi gerekir.
📌 Unutmayın: Genetik tarama, sadece embriyoyu değil, süreci de güçlendirir. Doğru bilgi, doğru tedaviyle birleştiğinde başarı kaçınılmazdır.
